Kategoriler
Uncategorized

NEO-KLASİZM (18. yy – 19. yy Başları)

Neo-klasizm, 18. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan ve 19. yüzyılın başlarına kadar etkisini sürdüren, Antik Yunan ve Roma sanatına bir dönüş hareketidir. Bu akım, Barok ve Rokoko gibi abartılı ve süslemeci tarzlara bir tepki olarak doğmuştur. Sanatçılar, eski çağların sadeliğini, düzenini, ahlaki ciddiyetini yeniden canlandırmak istemiştir.


  • Rokoko’nun aşırı süslemeci ve yüzeysel doğası, bazı sanatçılar ve düşünürler tarafından yapay ve hafif görülmüştür.
  • Aydınlanma Çağı’nın etkisiyle akıl, mantık, düzen ve evrensel doğrulara olan inanç, sanat anlayışında da kendini göstermeye başlamıştır.
  • Pompeii ve Herculaneum antik kentlerinin 18. yüzyılda keşfedilmesiyle birlikte, sanatçılar Antik Roma ve Yunan uygarlıklarına duydukları hayranlığı daha somut biçimde eserlerine yansıtmışlardır.

Neo-klasizm, akılcılık (rasyonalizm) ve ahlaki disiplin üzerine kuruludur. Bu akımda sanat, sadece bir süsleme aracı değil, aynı zamanda eğitici ve yönlendirici bir işlev taşır. Bu nedenle konular çoğunlukla tarihten, mitolojiden ve kahramanlıktan alınır.


  • Neo-Klasizm, 18. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan, Antik Yunan ve Roma sanatına dönüş niteliği taşıyan bir sanat akımıdır.
  • Barok ve Rokoko’nun süslü ve duygusal üslubuna bir tepki olarak doğmuştur.
  • Temel amacı, akılcılığı, sadeliği ve klasik estetik anlayışı yeniden canlandırmaktır.

  • Aydınlanma Çağı’nın etkisiyle sanat, akıl ve düzen çerçevesinde yeniden şekillenmiştir.
    1. yüzyılda Pompeii ve Herculaneum antik kentlerinin keşfi, klasik dönem sanatına olan ilgiyi artırmıştır.
  • Rokoko’nun aşırı süslemeciliği, sanatçılarda klasik disipline özlem uyandırmıştır.

Genel Özellikler:

  • Konular tarihi ve mitolojik olaylardan seçilir.
  • Sanatta ölçü, denge, sadelik, simetri ve düzen esastır.
  • Duygular kontrollü ve idealize biçimde sunulur.
  • Sanat bir süs değil, ahlaki ve eğitici bir araç olarak görülür.

Resimde:

  • Keskin hatlar, net konturlar ve durağan figürler hâkimdir.
  • Işık eşit dağılır, gölge-ışık oyunlarına fazla yer verilmez.
  • Sadelik ve kompozisyon bütünlüğü ön plandadır.

Mimaride:

  • Antik mimari unsurlar (sütun, alınlık, kemer, friz) sıkça kullanılır.
  • Simetrik planlama ve yalın süslemeler dikkat çeker.

Heykelde:

  • Figürler idealleştirilmiş, zarif ve ölçülüdür.
  • Antik çağ heykellerine benzer bir sadeliğe ve asalete sahiptir.

Jacques-Louis David (1748–1825)

  • Neo-klasisizmin en güçlü ressamıdır.
  • Eserleri ahlak, görev, vatanseverlik gibi kavramları işler.
  • Örnek eser: Horatii Kardeşlerin Yemini, Marat’ın Ölümü

Jean-Auguste-Dominique Ingres (1780–1867)

  • Çizgi ve biçim mükemmelliği ile tanınır.
  • Kadın figürlerinde zarafet ve denge öne çıkar.
  • Örnek eser: Büyük Odalık

Antonio Canova (Heykeltraş)

  • Klasik heykel biçimlerini yeniden canlandırmıştır.
  • Eserlerinde idealize edilmiş insan vücudu, zarafet ve duruluk dikkat çeker.
  • Örnek eser: Cupid and Psyche

Özellik / AkımBarokRokokoNeo-Klasizm
Sanat AnlayışıGösterişli, dramatikHafif, süslü, oyunluCiddi, ahlakçı, sade
TemalarDinsel, teatralSaray hayatı, eğlenceTarih, kahramanlık
BiçimHareketli ve yoğunKıvrımlı, detaylıDüzgün, simetrik
AmaçEtkilemekGöz okşamakEğitmek ve düşünmeye sevk etmek

  • Sanat ve toplum arasında daha derin bir bağ kurulmasını sağlamıştır.
  • Aydınlanma düşüncesinin etkisiyle, sanatın sadece güzellik değil, aynı zamanda ahlaki sorumluluk taşıdığı fikrini benimsetmiştir.
  • Fransız Devrimi ve modern demokrasi hareketleri ile eşzamanlı gelişmiştir, bu yüzden politik bir yönü de vardır.

TerimAçıklama
FrizMimari yapıların duvarlarında yer alan yatay süsleme bandı.
AlınlıkAntik yapılarda üçgen biçimli üst cephe süslemesi.
SimetriSağ ve solun aynılığını ifade eden düzen ilkesi.
Aydınlanma18. yüzyılda akıl, bilim ve özgürlük vurgulu düşünsel hareket.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir