Genel Tanım
Realizm, 19. yüzyılın ikinci yarısında Sanayi Devrimi’nin ve toplumsal değişimlerin etkisiyle ortaya çıkan bir sanat ve edebiyat akımıdır. Bu akım, Romantizm’in duygusal ve idealize edilmiş anlatımlarına tepki olarak gelişmiş, hayatı olduğu gibi, abartısız ve tarafsız bir bakış açısıyla yansıtmayı amaçlamıştır.
Doğuş Nedenleri
- Sanayi Devrimi ve Endüstriyel Gelişmeler: Buhar makinesinin icadı ve sanayileşme, toplumsal yapıyı kökten değiştirdi.
- Toplumsal Sınıfların Ortaya Çıkışı: İşçi sınıfı ve burjuvazinin belirginleşmesi, sosyal sorunların görünür hâle gelmesine yol açtı.
- Romantizm’e Tepki: Hayalci ve duygusal anlatımların yapay bulunduğu bir ortamda, sanatın gerçek hayatı yansıtması gerektiği fikri güç kazandı.
- Bilim ve Pozitivizmin Yükselişi: Gözlem ve deney temelli düşünce, sanatın yaklaşımını da etkiledi.
Felsefi Temeller
Realizm, pozitivizm ve gözleme dayalı düşünceyi benimser. Sanatı, hayali dünyalar veya idealize edilmiş kahramanlık öyküleri yerine, insan yaşamının gerçeklerini ve toplumun yapısını aktaran bir araç olarak görür. Bu akımda sanatın amacı, estetik haz vermekten çok, toplumsal farkındalık yaratmak ve gerçeği tarafsız biçimde yansıtmaktır.
Tarihsel Arka Plan
- 19. yüzyılın ikinci yarısında kentleşme hızlandı, kırsaldan şehirlere göç arttı.
- Endüstrileşmenin yarattığı sosyal eşitsizlik, sanatçıları toplumun alt sınıflarına yöneltti.
- Romantik kahramanlık hikâyeleri ve abartılı duygular, dönemin sosyal gerçekleri karşısında yetersiz kaldı.
- Bilimsel ilerlemeler ve toplumsal eleştiri kültürü, sanatın konularını ve üslubunu değiştirdi.
Sanatsal – Genel Özellikler
- Günlük hayatın sıradan insanları, işçiler, köylüler ve kenar mahalleler başlıca konulardır.
- Abartıdan ve duygusal yoğunluktan kaçınılır.
- Gözleme dayalı, yalın ve objektif bir anlatım tercih edilir.
- Sanat, toplumsal sorunları görünür kılan bir ayna görevi üstlenir.
Resimde
- Gerçekçi figürler ve doğal ışık kullanımı öne çıkar.
- Manzara ve portrelerde doğaya ve insana sadık kalınır.
- Gustave Courbet gibi sanatçılar, emekçilerin yaşamını ve toplumsal adaletsizlikleri konu edinmiştir.
Edebiyatta
- Balzac, Flaubert, Tolstoy, Dostoyevski ve Dickens gibi yazarlar, sıradan insanların hayatlarını ve toplumsal sorunları işledi.
- Karakterler kusurları ve zayıflıklarıyla, olduğu gibi betimlendi.
- Diyaloglar ve olay örgüsü, gerçek yaşamdan esinlenmiştir.
Tiyatroda
- Melodramatik sahneler yerini doğal diyaloglara ve gerçekçi karakterlere bıraktı.
- Seyircinin kendi yaşamından kesitler bulabileceği hikâyeler sahneye taşındı.
Önemli Temsilcileri
Gustave Courbet (1819–1877)
- Realizmin öncü ressamıdır.
- “Taş Kırıcılar” adlı eseriyle işçi sınıfının zorluklarını ele almıştır.
Gustave Flaubert (1821–1880)
- “Madame Bovary” romanında taşra yaşamının sıradanlıklarını ve hayal kırıklıklarını işlemiştir.
Honoré de Balzac (1799–1850)
- “İnsanlık Komedyası” dizisinde toplumsal sınıfları ve insan ilişkilerini gözleme dayalı bir üslupla betimlemiştir.
Lev Tolstoy (1828–1910) ve Fyodor Dostoyevski (1821–1881)
- İnsan ruhunu, ahlaki ikilemleri ve sosyal sorunları derin bir realizmle işlemişlerdir.
Charles Dickens (1812–1870)
- Endüstri toplumunun sosyal adaletsizliklerini ve yoksulların yaşamını çarpıcı biçimde anlatmıştır.
Realizmin Önemi
- Sanatı elit sınıfların zevklerinden uzaklaştırarak toplumun geniş kesimlerine yöneltti.
- Toplumsal eleştiriyi güçlendirerek sosyal sorunların fark edilmesine katkıda bulundu.
- Modern sanat, edebiyat ve tiyatronun gelişiminde köprü görevi gördü.
- Doğalcılık (Natüralizm) ve toplumsal gerçekçilik gibi akımların önünü açtı.
Kavramlar ve Terimler
| Terim | Açıklama |
| Pozitivizm | Bilgiye ancak gözlem ve deney yoluyla ulaşılabileceğini savunan felsefi yaklaşım. |
| Sanayi Devrimi | 18. ve 19. yüzyıllarda üretim tekniklerindeki köklü değişim süreci. |
| Toplumsal Sınıf | Ekonomik ve sosyal koşullara göre şekillenen toplum katmanları. |
Genel Açıklama
Realizm, 19. yüzyılın ikinci yarısında Sanayi Devrimi ve toplumsal değişimlerin etkisiyle Romantizm’e tepki olarak doğan, gerçek yaşamı gözlem ve tarafsızlıkla yansıtan bir sanat akımıdır. İşçiler, köylüler, sıradan insanlar ve toplumsal sorunlar, resimden edebiyata kadar pek çok sanat dalında konu edilmiştir. Bu akım, sanatı abartıdan uzaklaştırarak modern sanat ve edebiyatın temellerini atmıştır.